
Akciğer Kanserinde Sık Görülen Bir Belirti: Öksürük

Kanser hastalarının %23-37’sinde, akciğer kanseri olan hastaların ise %47-86’sında, teşhis sırasında öksürük şikayeti bulunmaktadır. Akciğer kanseri öksürük şikayetiyle en sık karşılaşılan belirtilerden biridir ve hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Akciğer kanserinde öksürük, genellikle kuru öksürük şeklinde görülür, ancak bazı hastalarda akciğer kanserinde balgamlı öksürük de gözlemlenebilir. Akciğerlerde bulunan tümörün konumuna bağlı olarak, nefes darlığı da sıklıkla öksürüğe eşlik eder.
Akciğer kanserine bağlı öksürük tedavisinde, asıl çözüm tümöre yönelik özgül tedavilerin uygulanmasıdır. Cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedavi yöntemleriyle tümör küçültülür veya ortadan kaldırılırsa, akciğer kanserinde öksürük refleksi de sona erebilir.
Evre I ve II küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde (KHDAK) temel tedavi yöntemi tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bazı hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak kemoterapi eklenebilmektedir.
Evre III ve IV küçük hücreli dışı akciğer kanserli (KHDAK) hastalarda radyoterapi ve/veya kemoterapi ile kombinasyon tedavisi sıklıkla uygulanmaktadır. Radyoterapinin özellikle ağrı ve kanlı balgam tükürme üzerindeki etkisinin öksürük ve nefes darlığına göre daha fazla olduğu bilinmekte ve sıklıkla kullanılmaktadır.
Kemoterapi sonrasında tümör hacminde küçülme gerçekleşen hastalarda, refleks yaratan uyaranın azalmasıyla öksürükte de azalma olduğu sıklıkla gözlenmektedir.
Bronşlarda tıkanıklığa neden olan tümörlerde endobronşiyal (bronş içi) tedavi yöntemleriyle hava yolunun açılması, öksürüğü de azaltabilmektedir. Bütün endobronşiyal tedavi yöntemleri (brakiterapi, kriyoterapi, Nd-YAG lazer, elektrokoter) öksürük tedavisinde fayda sağlayabilmektedir.
Öksürük tedavisinde hekimler tarafından hastalara önerilen farklı ilaçlar tek başlarına veya kombine olarak kullanılabilmektedir.
Kaynakça
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu