Günlük yaşamın temposu, uzun süre bilgisayar karşısında çalışma, telefon kullanımının artması ve hareketsiz yaşam tarzı birçok kişide fark edilmeden duruş bozukluğu gelişmesine neden oluyor. Genellikle estetik bir problem gibi görülse de yalnızca görünüşü değil kas-iskelet sistemi, dolaşım, sindirim ve hatta ruh hali üzerinde bile etkiler yaratabilen ciddi bir sağlık konusudur. Kişi çoğu zaman kötü duruşu fark etmese de beden bu yükü sessizce taşımaya devam eder ve zaman içinde pek çok sağlık sorununu tetikleyebilir.1,2
Vücudun alışkanlık kazanma yeteneği sayesinde kişi uzun süre yanlış duruşla oturduğunda ya da yürüdüğünde bu pozisyon bedene “normal” gibi gelmeye başlar. Özellikle bilgisayar başında uzun süre çalışan kişilerde ofiste duruş bozukluğu oldukça yaygındır. Masa yüksekliğinin uygun olmaması, sürekli öne eğilerek ekrana bakmak veya omuzları içeri doğru kapatmak gibi günlük küçük alışkanlıklar zamanla kalıcı bir postür bozukluğuna dönüşebilir.1,2,3
Bu süreçte kişi kendi duruşunun yanlış olduğunu fark etmeyebilir; çünkü vücut, yanlış pozisyonu olağan bir duruş olarak benimser. Fakat bu farkındalık eksikliği uzun vadede çok daha büyük sorunlara zemin hazırlayabilir.1,2,3
Kötü duruşun zararları sanıldığından çok daha geniş bir yelpazeye yayılır. En yaygın sorunlardan biri kronik ağrılardır. Boyun ağrısı, bel ağrısı, sırt ağrısı ve omuzlarda gerginlik duruş bozukluğu ve ağrı ilişkisinin en belirgin göstergeleridir. Öne eğik duruş, başın ağırlığını omurgaya daha fazla yük olarak bindirdiğinden dolayı gün boyunca artan bir yorgunluk ve kas gerginliği oluşturur.3
Kamburluk ve sağlık ilişkisi de özellikle genç yaşta çok önemlidir. Kifoza eğilimli kambur duruş akciğer kapasitesini azaltarak nefes almayı zorlaştırır. Bu durum spor performansını düşürür, çabuk yorulmaya yol açar ve uzun vadede göğüs kafesi üzerinde baskı yaratır. Sindirim sistemi de kötü duruştan olumsuz etkilenir; öne eğik bir pozisyon, mide ve bağırsakları sıkıştırarak hazımsızlık, reflü ve şişkinlik gibi problemlerin daha sık görülmesine neden olabilir.3,4
Postür bozukluğu söz konusu olduğunda dolaşım sistemi de bu durumdan payını alır. Uzun süre yanlış pozisyonda oturmak bacak damarlarının sıkışmasına, varis oluşmasına ve dolaşımın yavaşlamasına yol açabilir. Bu nedenle postür ve sağlık arasındaki bağlantı yalnızca kaslar ve omurga ile sınırlı değildir; tüm vücut sistemleri bu dengenin içinde yer alır.5
Yanlış duruşun etkileri sadece fiziksel değil psikolojik boyutta da kendini gösterir. Omuzların düşük olması, sırtın kamburlaşması ve başın öne eğik pozisyonu kişinin enerjisini, özgüvenini ve ruh halini de etkiler. Birçok araştırma dik duran kişilerin daha enerjik hissettiğini, daha olumlu ruh haline sahip olduğunu ve stresle daha iyi başa çıktığını ortaya koymaktadır. Kötü duruş ise hem bedeni hem zihni daha düşük bir moda sürükler.3
Uzun süre devam eden duruş bozukluğu; fibromiyalji, sinir sıkışmaları, bel fıtığı, boyun fıtığı, siyatik ağrısı, temporomandibular eklem (çene) problemleri, baş ağrıları ve hatta migren ataklarının artmasına neden olabilir. Omurga eğriliğinin ilerlemesi ise ileriki yaşlarda ciddi hareket kısıtlılığı yaratabilir. Bu nedenle duruş bozukluğu sağlık sorunları ciddiye alınmalı ve erken dönemde müdahale edilmelidir.3,6
Doğru duruşun önemi hem kısa hem de uzun vadede daha sağlıklı bir yaşam sürdürmek için kritik bir unsurdur. Ofis çalışanlarının ergonomik masa-sandalye düzeni kurmaları, ekran yüksekliğini göz hizasına getirmeleri, düzenli mola vererek esneme yapmaları büyük fark yaratır. Gün içinde bilinçli şekilde omuzları geriye almak, karın bölgesini hafifçe aktif tutmak, ayakta dururken ağırlığı eşit dağıtmak gibi küçük alışkanlıklar postürü belirgin şekilde iyileştirir.1,2,3
Kaynakça
#duruş bozukluğu #postür bozukluğu #kötü duruşun zararları #duruş bozukluğu sağlık sorunları #postür ve sağlık #yanlış duruşun etkileri #duruş bozukluğu ve ağrı #kamburluk ve sağlık #ofiste duruş bozukluğu #doğru duruşun önemi
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu
