
Kadınlarda Üriner İnkontinans Prevalansı ve Damgalanma

Üriner İnkontinans, yani idrar kaçırma şikayetleri, yaşla birlikte şiddeti artan ve hastalar tarafından çoğunlukla bildirilmeyen bir sağlık sorunudur.1 Hastaların pek çoğu utandıkları veya idrar kaçırmanın bir hastalık olduğunun farkında olmadıkları için çoğu kez doktora başvurmamakta ya da geç başvurmaktadır.2 Bu nedenle idrar kaçırma şikayetiyle gelen bir hastadan detaylı öykü alınması, tanıda ve tedavide büyük önem taşımaktadır.
Kadınlarda üriner inkontinans erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir. Kadınlarda idrar kaçırmanın en önemli risk faktörleri doğum, şişmanlık, yaş, oral östrojen kullanımı ve menopozdur. Stres üriner inkontinans, kadınlarda en sık görülen inkontinans tiplerinden biridir. Nörodejeneratif sağlık sorunları ise hem kadınlarda hem de erkeklerde idrar kaçırmaya neden olabilirken, erkeklerde en sık nedenlerden biri prostatektomi cerrahileridir. Özellikle TURP sonrası %2, radikal prostatektomi sonrası %7-13 oranında idrar kaçırma görülebilir.
Üriner inkontinans genç yaşlarda da görülmektedir. İdrar kaçırma 18 yaş üstü her 4 kadından 1’ini etkilemektedir. Türkiye’de yapılmış çalışmalarda coğrafyalar arasında idrar kaçırma şikayetlerinin görülme oranı değişiklik gösterebilmektedir. Batı Anadolu’da 18 yaş üstü kadınlarda idrar kaçırma oranı %23,9 olarak bulunurken, Doğu Anadolu’da 17 yaş üstü kadınlarda bu oran %46,3’e ulaşmaktadır.
2012 yılında Türkiye’de yapılan bir derleme, üriner inkontinans alt tiplerinin prevalansını değerlendirmiştir. Buna göre:
Stres inkontinans, kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen idrar kaçırma tipidir. Türkiye’de yapılan çalışmalar, idrar kaçırmanın kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır. Ancak, kadınların doktora başvurma oranları düşük olup, bu oran yaşla birlikte azalmaktadır. İstanbul’da 2012 yılında yapılan bir çalışmada, idrar kaçırma şikayeti olan her üç kadından birinin günlük aktivitelerine ve sosyal hayatına devam etmekte zorluk yaşadığı belirlenmiştir. İdrar kaçırma şikayeti olan kadınların uzun yolculuklara çıkma konusunda isteksiz oldukları ve sosyal etkinliklerden kaçındıkları saptanmıştır.
İdrar kaçırma, yaşlanmanın doğal bir sonucu olduğu yanılgısı, utanma duygusu ve toplum içinde küçük düşme ihtimali, sorunu palyatif şekilde çözme çabaları doktora başvurmayı geciktirmektedir. Sonuç olarak idrar kaçırma şikayeti olan kadınların tahminen % 50-70'i sosyal damgalanma nedeniyle tıbbi değerlendirme ve tedavi arayışında değildir.
Toplumdaki idrarını tutamayan bireylerin sadece %5'i ve huzurevlerindeki %2'si uygun tıbbi değerlendirme ve tedavi görmektedir. Bu nedenle idrar kaçırma şikayetlerinin görülme sıklığı rapor edilenin üstünde olduğu tahmin edilmektedir.
İdrar kaçırmanın tedavi edilebilir bir sağlık şikayeti olduğu, her yaşta görülebileceği ve yaşlanma sürecinin doğal bir sonucu olmadığı konusunda toplum genelinde bilinç oluşturmak önemli bir yaklaşımdır.
Kaynakça
#idrar Kaçırma #üriner Inkontinans #inkontinans #stres inkontinans #stres inkontinansı #inkontinans tipleri #stres inkontinans tedavi #stres üriner inkontinans
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu