Alerji, vücudun çoğu insan için genellikle zararsız olan maddelere karşı anormal bir bağışık yanıt oluşturmasıdır. Alerjenler olarak bilinen maddeler, kendilerine duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonu tetikleyebilir. Hapşırma, kaşıntı, burun akıntısı, sulu gözler, kurdeşen, öksürme, hırıltılı solunum ve nefes almada zorluk gibi yaygın semptomlara neden olabilirler. Yaygın alerjenler arasında polen, toz akarları, evcil hayvan tüyü, bazı yiyecekler, böcek sokmaları ve ilaçlar bulunur.
Bir evde evcil hayvanların varlığı, uzun zamandır duygusal refah ve arkadaşlık da dahil olmak üzere çeşitli sağlık yararları ile ilişkilendirilmiştir. Popüler inanışın aksine, son zamanlarda yapılan çalışmalar, erken çocukluk döneminde evcil hayvanlara maruz kalmanın çocukların alerjileri üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini düşündürmektedir. Bu yazımızda, evcil hayvanların çocukların alerjileri üzerindeki potansiyel faydalarına ışık tutmaya, bu potansiyel faydaları destekleyen kanıtları referanslarla sunmaya ve bir içgörü oluşturmaya çalışacağız. Çünkü bu bulguları anlamak, çocuklu hanelerde evcil hayvan sahipliği konusunda ebeveynlerin ve bakıcıların bilinçli kararlar almalarına yardımcı olabilir.
Hijyen hipotezi, evcil hayvanlarda bulunanlar da dahil olmak üzere belirli alerjenlere erken maruz kalmanın, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin gelişimine katkıda bulunabileceğini ve alerji riskini azaltabileceğini önermektedir. Bu hipotez, çocukluk döneminde evcil hayvan alerjenlerine maruz kalmanın tolerans oluşturmaya ve alerjik hastalıkların gelişmesini önlemeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.
Birçok çalışma, erken çocukluk döneminde evcil hayvanlara maruz kalmanın alerji gelişme riskini azaltabileceğini öne sürmüştür. Evlerinde evcil hayvanlarla büyüyen çocuklarda, daha düşük alerjik duyarlılık oranları ve daha sonraki yaşamlarında alerji veya astım gelişme olasılığında azalma görülmüştür.
Perzanowski ve ark. (2008) tarafından yapılan bir çalışmada, kedilere erken maruz kalmanın, çocuklukta kedi alerjisi geliştirme riskinin daha düşük olması ile ilişkili olduğu bulunmuştur.
Ownby ve ark. (2018) çalışması, yaşamın ilk yılında köpeklere maruz kalmanın, 6 ila 7 yaşlarında alerjik duyarlılaşma riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu göstermiştir.
Yaygın inanışların aksine, araştırmalar evcil hayvan sahipliğinin mutlaka alerjen maruziyetini arttırmadığını göstermektedir. Aslında, evcil hayvanı olan evler, düzenli vakumlama ve toz alma gibi artan temizlik uygulamaları nedeniyle genellikle daha temiz iç mekanlara sahiptir.
Bufford ve ark. (2008) tarafından yapılan bir araştırma, köpekli evlerin köpeksiz evlerden daha düşük iç mekan alerjen seviyelerine sahip olduğunu göstermiştir.
Evcil hayvanlarla etkileşimler, bağışıklık sistemi yanıtlarındaki olumlu değişikliklerle ilişkilendirilmiştir. Evcil hayvan sahipliği, bağışıklık düzenleyici maddelerin üretimini potansiyel olarak uyarabilir ve bu da daha dengeli ve toleranslı bir bağışıklık sistemine yol açabilir.
Braun-Fahrländer et al. (2002) tarafından yapılan bir çalışmada, kedi ve köpeklere erken maruz kalmanın, okul çağındaki çocuklarda astım ve saman nezlesi prevalansının daha düşük olması ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
Evcil hayvanlar, çeşitli iç mekan mikrobiyomuna katkıda bulunan çeşitli faydalı mikropları eve sokarlar. Bu mikrobiyal maruziyet, bağışıklık sistemini modüle etmeye ve alerjik hassaslaşma riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Fujimura ve ark.'nın (2010) çalışmaları, ev hayvanlarına erken maruz kalmanın mikrobiyal çeşitliliği artırdığını ve çocuklarda alerji ve astım riskini azalttığını göstermiştir.
Köpekler ve kediler gibi evcil hayvanlar, çocuklara koşulsuz sevgi, duygusal destek ve arkadaşlık sağlar, olumlu zihinsel sağlığı teşvik eder ve stres seviyelerini azaltır. Bu duygusal bağ, çocuğun genel refahını ve dolaylı olarak bağışıklık sistemini etkileyebilir.
Purewal ve ark. (2017) tarafından yapılan bir araştırma, evcil hayvanı olan çocukların daha düşük stres seviyeleri gösterdiğini ve psikolojik refahının iyileştiğini vurgulamıştır.
Evcil hayvan sahibi olmak, bakımı ve etkileşimleri ile ilgili faaliyetlerde bulunmak, çocuğun sosyal gelişimine, sorumluluk duygusuna, benlik saygısına ve duygusal esnekliğine katkıda bulunabilir. Bu nitelikler, alerjilerin yönetimini dolaylı olarak etkileyebilecek genel psikolojik esnekliğe katkıda bulunur.
Melson'un (2003) araştırması, evcil hayvan sahipliğinin sosyal becerileri teşvik ettiğini ve çocuklarda sosyal yanlısı davranışları teşvik ettiğini vurgulamıştır.
Evcil hayvanların, alerjisi olan çocuklar üzerindeki olumlu etkileri açık olsa da, bireysel koşulları ve hassasiyetleri göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Her çocuğun evcil hayvanlara tepkisi değişebilir ve kişiselleştirilmiş tavsiye ve yönetim stratejileri için sağlık uzmanlarına danışmak önemlidir.
Yaygın endişelerin aksine, evcil hayvanlar, çocuklukta erken yaşta tanıtıldığında, çocukların alerjileri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. Evcil hayvanlara maruz kalma; alerji riskinin azalması, bağışıklık fonksiyonunun artması, sosyal ve duygusal faydalar ile ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, bireysel hassasiyetler ve koşullar her zaman göz önünde bulundurulmalıdır ve kişiselleştirilmiş tavsiye ve yönetim stratejileri için sağlık uzmanlarına danışılması önerilir.
Kaynakça
#evcil hayvan alerjisi #hayvanlara alerji #çocuklarda kedi alerjisi #kedi köpek alerjisi #bebeklerde köpek alerjisi
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu
