
İklim Değişikliği ile Sık Görülen Bulaşıcı Hastalıklar

Çağımızın sağlık problemlerinden biri olan enfeksiyon hastalıkları, gelişmiş tarama yöntemleri ve tedavi seçeneklerine rağmen hala önemli bir sorun olarak görülmektedir. Son yapılan araştırmalarda enfeksiyon hastalıklarından dolayı meydana gelen ölümlerin oranı yaklaşık %25’tir.
İklim değişikliği sonuçlarından olan artan deniz seviyeleri, kuraklık, küresel yağış düzenindeki anormallikler, bitki ve hayvan popülasyonlarındaki değişiklikler zaman geçtikçe canlı hayatını tehdit eden bir sürece doğru ilerlemektedir. Bulaşıcı hastalıklar, nüfus ile bölgesel iklim arasındaki etkileşime dinamik olarak bağlıdır. Bu nedenle iklim değişikliği bulaşıcı hastalıkların spektrumunda önemli bir kaymaya neden olabilir. Bulaşıcı hastalıklara neden olan mikroorganizmaların, bu mikroorganizmaların taşıyıcılarının ve konaklarının hayatta kalması, üremesi, dağılması ve bulaşması için belirli iklim ve hava koşulları gereklidir. Bu nedenle iklim ve hava koşullarındaki değişiklikler bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığını ve görüldüğü coğrafyaları değiştirecektir.
Örneğin Dünya Sağlık Örgütü, daha çok tropikal iklimlerde görülen ve sivrisinekler ile taşınan Dang Humması hastalığının dünyadaki iklim değişiklikleri sebebiyle daha önce görülmeyen bölgelerde görülmeye başlandığını ve dünya nüfusunun yaklaşık yarısının bu hastalık için risk altında olduğunu açıkladı. Benzer şekilde kene aracılığıyla bulaşan ensefalit ve Lyme hastalıklarının görülme sıklığının artması, kışların daha ılıman geçmesine bağlı olarak kenelerin yaşam süresinin uzamasıyla ilişkilendirilmiştir.
Son olarak Eylül 2023’te Afrika’da sıtmaya neden olan sivrisineklerin önceden yaşayamayacakları kadar soğuk olan bölgelere iklim değişikliği ve küresel ısınma sebebiyle günümüzde yayılabildikleri açıklandı. Ayrıca küresel ısınma ve kuraklık sonucu su kaynaklarının giderek azalması sanitasyon (temiz içme suyu, atık su ve kanalizasyonun yeterli arıtımı ile ilgili halk sağlığı koşulları) eksikliğini doğuracak ve salgın hastalıklar insanlığı tehdit edecektir. Salmonella, kolera ve giardiasis gibi, kontamine olan yemek ve suları tüketmekle bulaşan hastalıklar bu koşullar altında gelişip salgınlara sebep olabilmektedir.
Tüm bunlara ek olarak iklim değişikliği ve doğal afetler neticesinde insanlar toplu olarak göç etmekte ve bunun bir sonucu olarak insandan insana temas, hava ve damlacık yoluyla bulaşabilen hastalıkların görülme sıklığında bir artış beklenmektedir.
Sonuç olarak iklim değişikliklerinin olumsuz sağlık etkilerini kontrol altına almak ve hafifletmek için halk sağlığı programlarını sürekli olarak iyileştirmek gerekir. Bu amaçla temel sağlık hizmetlerini güçlendirmek, önleyici programlar geliştirmek, gelecekteki sağlık risklerini tahmin etme kapasitesi oluşturmak ve toplumda bir farkındalık yaratmak önemlidir. Ayrıca bizler de doğayla tekrar denge haline gelebilmek amacıyla karbon kirliliğini azaltmak, çevresel bozulmayı en aza indirmek, kendimizi ve çevremizdekileri bu konularda bilinçlendirmek için elimizden geleni yapmalıyız.
Kaynakça
#İklim değişikliği #Bulaşıcı hastalıklar #Sağlık etkileri #Enfeksiyon hastalıkları #Dengeli ekosistem #Küresel ısınma
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu