
Hiperfosfatemi: Kronik Böbrek Hastalığından Bir Bakış

Kronik böbrek hastalığı, dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilir. ABD'de 20 milyondan fazla yetişkinin bu hastalığa yakalandığı rapor edilmiştir. Türkiye'de yapılan Türkiye Kronik Böbrek Hastalığı çalışmasına göre, yetişkinlerin %15,7'si kronik böbrek hastalığı yaşamaktadır.
Kronik böbrek hastalığı, böbreklerin zamanla hasar görmesi ve işlevlerini yerine getirememesi sonucu ortaya çıkar. Böbrekler, atık maddeleri ve fazla sıvıyı kandan filtreler, aynı zamanda mineral ve elektrolit seviyelerini düzenler. Kronik böbrek hastalarında ise bu işlevler bozulur ve hiperfosfatemi gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Fosfor, doğada fosfat şeklinde yaygın olarak bulunan bir mineraldir. İnsanlarda kemik metabolizması, hücresel sinyal iletimi, enerji metabolizması için önemli rol oynar. Toplam vücut fosforunun yaklaşık %80-85’i kalsiyum tuzları olarak kemik ve dişlerde, %15-20’si vücut sıvılarında ve yumuşak dokularda bulunur.
Yediğimiz besinlerle yaklaşık günde 1-1.5 g fosfor alınmaktadır. Bu miktarın %60-70 arası ise ince bağırsaklardan emilir. Emilen fosforun bir kısmı kemik döngüye girerken çoğu da böbreklerden süzülür.
Sağlıklı böbrekler, vücuttaki fazla fosforu uzaklaştırarak mineral dengesini sağlar. Ancak kronik böbrek hastalığı olan kişilerde böbrekler düzgün çalışmaz ve bu da hiperfosfatemi adı verilen fosfor birikimine yol açar. Bu durumda, fosfor kalsiyum ile birleşerek kan damarları, akciğerler, gözler ve kalpte birikintilere sebep olur. Sonuç olarak, hiperfosfatemi belirtileri arasında kalp krizi, inme ve ölüm riski artabilir.
Hiperfosfatemi, başlangıçta belirti göstermeyebilir, ancak ilerledikçe şu belirtiler ortaya çıkabilir:
Bu semptomlar, hali hazırda bir dizi başka sağlık sorunuyla uğraşan hastalar adına özellikle sorunlu olabilir.
Ayrıca bazı ciddi vakalarda düşük kalsiyum seviyeleri de yaşanabilmektedir. Bu, böbrek yetmezliği nedeniyle nöbetlere ve diğer nörolojik sorunlara neden olabilir.
Hiperfosfatemi genellikle semptomlar olmadan ortaya çıktığı için teşhis edilmesi zor olabilir. Doktorunuz hiperfosfatemiyi saptamak için kanınızdaki fosfat konsantrasyonunu kontrol edecektir. Ayrıca serum protein, lipid ve bilirubin konsantrasyonlarınızı da ölçerler.
Hiperfosfatemi varlığında hastaneye yatış ve erken ölüm oranı artarken yaşam kalitesinin düştüğü ve tedavi maliyetinin arttığı gösterilmiştir. Fosfor seviyesinin 6.5 mgl/dL'nin üstünde olması durumunda risk artmaktadır, 7.9 mg/dl'nin üzerinde ise bu oran belirgin bir hal almaktadır.
Hiperfosfatemi tedavisinde başta diyet değişiklikleri önerilir. Bunun yanında en iyi tedavi bir hekimle beraber kontrol edilmesi gerekirken çeşitli ilaç tedavileriyle de bu durum kontrol altına alınabilmektedir.
Bu durumda kronik böbrek hastalığına sahip kişilerin kendi özel ihtiyaçlarını ve koşullarını dikkate alan bireyselleştirilmiş bir tedavi planı geliştirmek için sağlık hizmeti sağlayıcılarıyla yakın bir şekilde çalışması önemlidir.
Hiperfosfatemi tedavisi sırasında, fosfor eklenmiş işlenmiş gıdalar yerine doğal gıdaların seçilmesini önermektedir. Vücudunuz doğal gıdalardan daha az fosfor emer ve doğal gıdalar genel olarak daha iyi beslenme sağlar.
Diyetinizdeki fosforu sınırlamanın en iyi yolu, en fazla fosfor içeren gıdaları sınırlamaktır:
*Kaynatma önerisi: Yiyecekleri kaynattıktan sonra pişirme suyunu atın. Haşlanmış yiyecekler zeytinyağı ve baharatlarla harmanlanarak bir kapta karıştırılabilir. Fırında isteğe bağlı olarak taze domates ile pişirilebilir.
Tüm bu nedenlerden dolayı hiperfosfateminin takip ve tedavisi önemlidir. Ulusal ve uluslararası hemodiyaliz tedavi kılavuzları, hemodiyaliz hastalarının serum fosfor seviyelerinin kontrol edilmesini önermektedir. En doğru bilgi için hekiminize, sağlık ekibinize danışmayı gıdalarınıza dikkat etmeyi unutmayın.
Sağlıklı Günler!
Kaynakça
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu