
Bir Deri Kanseri: Deri Lenfomalarını Anlamak

Deri kanseri, tüm kanserler içinde en yaygın görülen deri kanserlerindedir ve yaşam kaybı oranı hala yüksektir. Ülkemizde her yıl Mayıs ayı ‘Deri Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak anılır. Deri lenfomaları, deride bulunan lenfosit adı verilen hücrelerin kanserleşmesi sonucu oluşur.
Lenfomalar, lenfatik sistemden, özellikle de lenfosit adı verilen bir tür beyaz kan hücresinden kaynaklanan kanserlerdir. Deri lenfomaları, diğer deri kanserlerinden farklı olarak lenf sistemi kanserlerinin bir türüdür. Lenf sistemi, lenf düğümleri, dalak ve kemik iliği gibi organları içeren bir sistemdir. Bu nedenle lenfoma vücudun herhangi bir bölgesinde, hatta deride bile gelişebilir. Deride gelişen lenfomalara deri lenfoma belirtileri adı verilir.
Vücudumuzda her biri ayrı işleve sahip üç farklı lenfosit türü vardır:
Lenfomalar bu üç hücre tipinden herhangi birinden kaynaklanabilir. Lenfomanın hangi hücreden kaynaklandığını bilmek, hastalığın sınıflandırılmasını ve tedavi seçeneklerini belirlemek açısından oldukça önemlidir.
Köken aldıkları hücrelere bağlı olarak, lenfomalar birçok farklı alt tipe ayrılabilirler. Lenfomaların sınıflandırılması konusunda yeni tanımlamalar olmasına rağmen genel olarak iki ana kategoriye ayrılırlar: Hodgkin lenfoma (HL) ve Hodgkin dışı lenfoma (NHL).
Hodgkin lenfoma (HL) ve Hodgkin dışı lenfoma (NHL) nedeni kesin olarak bilinmeyen hastalıklardır fakat yaygın bilinen kanının aksine bulaşıcı değillerdir.
Bu alt tiplerin tedavileri birbirlerinden farklı olabilirler bu nedenle hastanın lenfoma tipini bilmek önemlidir.
Hodgkin dışı lenfomalar (NHK), 2020 verilerine göre Türkiye’de en sık görülen yedinci kanser türüdür. Hodgkin dışı lenfomaların (NHL) görülme sıklığı erkeklerde yüz binde 7,1 ve kadınlarda ise yüz binde 4,8’dir. Türkiye’de her yıl yaklaşık 6200 yeni Hodgkin dışı lenfoma (NHL) tanısı konmaktadır.
Hodgkin dışı lenfoma (NHL) deride başladığında buna kutanöz T-Hücreli Lenfoma denir. Kutanöz T-Hücreli Lenfoma, cildi ve lenf düğümlerini etkileyen bir deri kanseri türüdür. Bağışıklık sisteminde yer alan T hücrelerinden gelişmektedir. Lenf düğümlerinde ya da vücudun başka bir yerinde başlayan bir lenfoma daha sonra cilde yayılabilir ve fakat deride başlamadığı için kutanöz lenfoma olarak kabul edilmez.
Kutanöz T hücreli lenfomalar, deride bulunan tek bir T hücresinde meydana gelen kötücül bir değişiklikten kaynaklanır ve ardından bu hücreler kontrolsüz bir şekilde büyüyerek çoğalmaya (bölünmeye) başlar. Bu hücreler deride birikerek "deri lezyonları" adı verilen deri anormallikleri olarak kendini göstermektedir. Bu durum, deri kanseri belirtileri olarak kabul edilir.
Bu kanserli T hücresi (ve bu hücreden oluşan tüm T hücreleri) laboratuvarlarda bazı moleküler ve farklı laboratuvar teknikleri ile sağlıklı hücrelerden ayırt edilebilir. Aynı zamanda bazı Kutanöz T hücreli lenfomalarda, bu kanserli T hücreleri kan dolaşımına geçebilirken lenf düğümlerinde veya diğer iç organlarda birikebilmektedirler.
Kutanöz T hücreli lenfomalar, nadir görülen Hodgkin dışı lenfoma türleri arasındadır. Kutanöz T hücreli lenfoma, erkeklerde kadınlardan iki kat daha sık görülür.
Kutanöz T hücreli lenfomaların sıklığı yaşla birlikte artış göstermektedir ve ortalama başlangıç yaşı 50 ila 60 yaş arasındadır. Nadiren, çocuklarda ve genç yetişkinlerde görülebilir. Kutanöz T hücreli lenfomaların farklı belirtileri, bulguları ve tedavi seçenekleri olan birçok çeşidi bulunmaktadır.
Mikozis fungoides adı hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıkabilen mantar benzeri deri tümörlerinden gelir, ancak hastalık mantarla ilişkili değildir.
Çoğu hasta için MF yavaş ilerler. Kuru deri ve kaşıntılı veya kaşıntısız kırmızı bir döküntü ile başlayabilir. Erken aşamalarda diğer deri hastalıklarına benzemesi nedeni ile tanısı zor olabilmektedir. Bu nedenle Mikozis fungoides hastalığına “büyük taklitçi” denmektedir.
Mikozis fungoides belirtileri arasında, deride kuru, kaşıntılı ve kırmızı döküntüler yer alır. Erken aşamalarda egzama gibi diğer cilt hastalıklarıyla karıştırılabilir, bu nedenle tanısı zor olabilir. Hastalık ilerledikçe vücudun daha geniş bölgelerini tutabilir ve daha agresif hale gelebilir.
Nadir olmasına rağmen, kanserli T hücreleri lenf düğümleri, dalak, karaciğer ve akciğerler dahil olmak üzere diğer organlara yayılabilir. Diğer organlara yayılma, mikozis fungoides'in herhangi bir aşamasında ortaya çıkabilir, ancak en sık olarak tümör aşamasında yayılma görülmektedir.
Tedavi seçenekleri arasında topikal (deriye uygulanan ilaçlar) veya oral (ağızdan alınan) ilaçlar, radyasyon tedavisi ve kemoterapi yer alır. Fakat en uygun tedavinin bir hekim kontrolünde sağlanacağı unutulmamalıdır.
Kutanöz T hücreli lenfomaların teşhis edilmesi zor olabilmektedir ve semptomlarını tanıması aynı zamanda uygun tedavinin sağlaması adına uzman bir dermatoloğa başvurulması gerekmektedir. Aynı zamanda tedaviye bağlılık da her zaman önemli olup umut verici sonuçlar almak için en önemli faktörlerdendir.
Kutanöz T hücreli lenfoma olabileceğinizden şüpheleniyorsanız, en kısa zamanda bir hekime danışınız. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır.
Sağlıklı günler dileriz!
Kaynakça
#DeriLenfomaları #NadirHastalıklar #Lenfomalar #cilt kanseri belirtileri #cilt kanseri tedavisi #deri kanseri belirtileri #melanom belirtileri #bacakta cilt kanseri belirtileri #yüzde cilt kanseri belirtileri #cilt kanser türleri
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu