
Tuz İçerisindeki Sodyum ve Fazla Tuz Tüketiminin Zararları

Gıdalarda ve sofralarımızda lezzet verici olarak kullanılan, aynı zamanda sodyum ve klor ihtiyacının karşılanması için gerekli olan tuz; sodyum klorürdür (NaCl) yaklaşık %60’ı klor, %40’ı sodyumdan oluşur.1
Tuz, besinlerin doğal bileşiminde bulunduğu gibi, deniz tuzu ve kaya tuzu (göl yataklarından) olarak da elde edilir. Sodyum klorür içeriği tüm tuzlarda (kaya, deniz, sofra tuzu) yaklaşık olarak aynıdır.2
Bir yetişkinin vücudunda yaklaşık 90-130 gram sodyum bulunur ve sağlıklı bir yetişkinin günlük tuz tüketimi 1500 mg sodyumu karşılamalıdır. 1 gram (1000 miligram) tuz 393 miligram sodyum içerir. Bir büyük çay kaşığı tuzun içinde yaklaşık 2.3 gram sodyum bulunur. Miligram cinsinden sodyumu mg cinsinden tuza çevirmek için 2.5 ile çarpılmalıdır.
Toplumlara göre tuz tüketim miktarı değişmekle birlikte çoğu ülkede günlük tuz tüketimi 9-12 gram/gün aralığındadır. Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde günlük ortalama sodyum tüketimi 2 – 4 gram; Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerinde 5 - 6 gram iken, ülkemizde en son verilere göre 15 gramdır. Bu rakam Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerdiği değerin yaklaşık 2.5 katıdır.
Genel olarak önerilen tuz tüketimi günlük 6 gram sodyum klorür (2,4 gram Na ) civarındadır. WHO yetişkinlerde günde 2 gramın altında sodyum ( <5 gram/ gün tuz ) alımını önermektedir.
Ülkemizde diyetteki tuz kaynaklarının %55’inin yemek tuzu, %32’sini ekmek tuzu, %13’ünü de sofra tuzu olduğu bilinmektedir. Ülkemizde diyette alınan tuzun ana kaynağı ekmektir (%34), yemeğin pişirme ve servis öncesindeki hazırlık aşamasında kullanılan tuz miktarı ise % 30 ile ikinci sırada gelmektedir. Diğer tuz kaynakları ise işlenmiş gıdalar ile gelen tuz ( %21) ve yemek tüketimi sırasında sofrada kullanılan tuz ( %11) dur.3
Ülkemizde diyetteki tuz kaynaklarının %55’inin yemek tuzu, %32’sini ekmek tuzu, %13’ünü de sofra tuzu olduğu bilinmektedir. Ülkemizde diyette alınan tuzun ana kaynağı ekmektir (%34), yemeğin pişirme ve servis öncesindeki hazırlık aşamasında kullanılan tuz miktarı ise % 30 ile ikinci sırada gelmektedir. Diğer tuz kaynakları ise işlenmiş gıdalar ile gelen tuz ( %21) ve yemek tüketimi sırasında sofrada kullanılan tuz ( %11) dur.3
Tuz tüketimi ve kan basıncı ilişkisini değerlendiren, 32 ülkeden veri toplanarak oluşturulan INTER-SALT epidemiyolojik çalışmasının sonuçlarında her 6 g/gün tuz alımındaki artışın 30 yıllık süreçte sistolik kan basıncında 9 mmHg artışa yol açabileceği belirtilmiştir.1,2
Bu nedenle 5-6 g/gün tuz tüketimi özel bireysel durumlar hariç bütün bireylere tavsiye edilmelidir. İleri evre kalp yetersizliği ve kronik böbrek hastalarında tuz kısıtlaması daha sıkı yapılabilir ancak yakın hasta takibi gerekmektedir.
Ülkemizde düzenlenen tebliğ ve programlar ile gıdalardaki tuz oranları azaltılmıştır (Örnek: Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği (2012) uyarınca ekmekteki tuz oranı %25 azaltılmıştır. 100 g’ da tuz miktarı 2 gramdan 1.5 grama düşürülmüştür). Aşırı tuz tüketiminin azaltılması programları uygulanmış, ambalajlı gıda ve içeceklerde sodyum/tuz azaltma hedefleri/faaliyetleri belirlenmiştir.4
Tuz tüketiminin 5 gramın altına alınması inme riskinin %23 ve genel olarak kardiyovasküler hastalıkların %17 azaltılmasını sağlamaktadır. Küresel tuz tüketiminin azaltılarak önerilen düzeylerde tuz tüketilmesi ile her yıl 2.5 milyon ölümün önlenebileceği tahmin edilmektedir.2,4
Kaynakça
#fazla tuz tüketimi #aşırı tuz tüketimi #günlük tuz tüketimi ne kadar olmalı #fazla tuz tüketimi hangi hastalıklara yol açar #günlük tuz tüketimi miktarı en fazla ne kadar olmalıdır #diyette tuz tüketimi #aşırı tuz tüketimi zararları
Nobel İlaç’ın Sağlık Profesyonellerine Yönelik Dijital Platformu